Son zamanlarda yaşanan çocuk istismarlarından dolayı toplumun çok hassas bir dönemden geçtiğini vurgulayan İnsani Yardım ve Eğitim Kültür Derneği Gaziantep Umut Kervanı Sekreteri Nihat Bakşi, son yaşanan olayların ardından kardeşlik çağrısı yaparak, bu tür olayları provoke etmek isteyenlere fırsat tanınmaması gerektiğini söyledi.

Türkiye ve Gaziantep halkının 7 yıldır takdir edilecek bir şekilde Suriye’deki iç savaştan dolayı kaçmak zorunda kalan Suriyeli göçmenlere bir ensar-muhacir anlayışı içerisinde ev sahipliği yaptığını belirten Bakşi, “Mademki bizler bu insanlara kucak açtık, ensar olduk. Bu ensarlığımızı devam ettirelim.”dedi.

Bakşi, “Ortalama 7-8 yıldır Suriyelilere ev sahipliği yapıyoruz. Suriye'deki iç savaş nedeniyle Türkiye ve Gaziantep'e sığınan Suriyelilere kucak açtık. Onlara gereken yardımları ulaştırdık. Fakat Suriyelilerden böyle hırçın ve saldırgan kimse görmedik. Böyle bir duruma da şahit olmadık. İnsan beşerdir ve şaşar. Her toplumda iyi ve kötü insan vardır. Bizim bunu bu çerçevede düşünmemiz lazım. Bir yerde bir kötü insan çıktı diye o toplumu kökten biz ret edemeyiz. Ya da hepsini aynı o şekilde gösteremeyiz. Çünkü Allah-u Teâlâ’da ‘Bir kavme ve topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin’ diye buyurmakta. Yani Rabbimiz bizden bunu istiyor. Bir Suriyeliden veya herhangi bir vatandaştan bir sıkıntı duymuş olabiliriz. Bunu kalkıp topyekûn darp etmek ve yargısız infazlara kalkışmak bizlere asla yakışmaz.”diye konuştu.

“Her duyduğumuz olay karşısında harekete geçmeyelim”

Son zamanlarda yaşanan çocuk istismarı olaylarının toplumda bir infiale sebep olduğunu ve bundan dolayı toplumun çok hassas bir süreçten geçtiğini belirten Bakşi, “Bu durum hem toplumu hem de bizi gerçekten derinden üzüyor. Gönlümüz isterdi ki bu tür olaylar gerek keşke yaşanmasaydı. Bizler böyle olayların olmasını istemiyoruz. Bildiğiniz gibi Leyla Aydemir ve Eylül Yağlıkara yaşları üç buçuk ile sekiz arasında değişen çocukların kaçırılıp tacize uğraması ve öldürülmesi gerçekten bizleri üzüyor. Bundan dolayı her duyduğumuz olay karşısında harekete geçmeyelim. Sağduyulu olalım.” ifadelerini kullandı.

“Bu tür konularda sağduyulu olmalıyız”

2 gün önce bir çocuğun taciz edildiği iddiasıyla bazı kişilerin sokaklara çıkarak Suriyelileri hedef alıp iş yeri, ev ve araçlara saldırılmasını doğru bulmadıklarını belirten Bakşi, şunları söyledi:

“Özellikle Gaziantep'te son gelişen olay şunu gösteriyor. Birileri sanki algı operasyonu yapıyor. Sosyal medya üzerinden Suriyelileri kötü göstererek bir iç karışıklık, kaos istiyorlar. Bundan dolayı sağduyulu olmak lazım. Aynı şekilde de sabırlı olmak lazım. Çıkan bir olayı iyice araştırmadan sosyal medyada paylaşmamak lazım. Bu tür olayların netliğe kazandırmak lazım. Çünkü Rabbimiz de Kur’an-ı Kerim’de ‘Bir fasık size bir haber getirdiğinde bu haberin iç yüzünü araştırmadan bir karara varmayın ve o haberin iç yüzünü araştırın’ diye buyurmaktadır. Gaziantep Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bir kenttir. Bundan dolayı Gaziantep'teki kardeşlerimiz sağduyulu olsunlar, bu konuda Suriyelilere kucak açsınlar.”

“Gaziantep'te birçok iş alanda Suriyeliler çalışmaktadırlar”

Bazı çevrelerin her ne kadar sürekli Suriyelileri “problem” gibi gösterse de Suriyeli göçmenlerin sanayi şehri olan Gaziantep’te yaşanan eleman sorununu giderdiğini ve ekonomiye katkı sağladığına dikkat çeken Bakşi, “Gerçekten biz görüyoruz. Sanayi alanı başta olmak üzere Gaziantep'te birçok iş alanda Suriyeliler çalışmaktadırlar. Bu demek oluyor ki Suriyeliler Antep’in birçok yükünü kaldırmışlar. Çünkü birçok esnaftan biz bunu duyuyoruz. Yerli işçi bulamadıklarını ve çalıştıramadıklarını dile getiriyorlar. Ama kentteki bu eleman sıkıntısını da Suriyelilerin giderdiğini görüyoruz. Suriyelilere kucak açacağız. Gerek fabrikalarda, bahçelerde sanayi alanında olsun onlara iş imkânlarını oluşturalım. Biz Suriyelilere kucak açtığımızda göreceğiz ki bu tür sıkıntılar da kalmayacaktır.” şeklinde konuştu.

“Gaziantep Valiliğin açıklamasında böyle bir olayın olmadığı ortaya çıktı”

Gaziantep Valiliğinin yaptığı açıklamada bir taciz olayının olmadığını hatırlatan Bakşi, “Bundan birkaç gün önce ‘Bir Suriyeli çocuğu taciz etmiş’ diye bir söylenti ortaya atıldı. Bunun sonucunda ise sosyal medya da yayılan asılsız haberlerden dolayı Suriyelilerin işyerlerine, evlerine ve araçlarına saldırdılar. Bu olay sonradan asılsız çıktı. Gaziantep valiliğin yapmış olduğu açıklamada böyle bir olayın olmadığı ortaya çıktı. Bizde buradan tüm halkımıza sesleniyoruz; bu tür olaylarda sağduyulu olsunlar. Bir olay ve sıkıntı varsa bunu gerekli yerlere bildirsinler. Devlet eliyle bu işi düzeltsinler. Kendi kaba kuvvetleri ve güçleriyle bir girişimde bulunmasınlar. Kimseye saldırmasınlar. Bu konuda ülkenin huzuru lazımdır. Vatandaş huzur istiyor. Vatandaşlar sosyal medyada yayılan bu tür haberlerden dolayı ürküyor. Çünkü hepimizin çocuğu vardır. Bu konuda biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor.” çağrısında bulundu.

“Gaziantep ensar şehridir”

Türkiye ve Gaziantep halkının 7 yıldır takdir edilecek bir şekilde Suriye’deki iç savaştan dolayı kaçmak zorunda kalan Suriyeli göçmenlere bir ensar-muhacir anlayışı içerisinde ev sahipliği yaptığını belirten Bakşi, sözlerine şöyle devam etti:

“Gaziantep şehri gazi ünvanını almıştır. Bu son yedi yıl içerisinde de Suriyelere kucak açmakla ensar ünvanını almıştır. Gerçekten Gaziantepliler yedi yıldır Suriyelilere ensarlık yaptılar. Bütün vatandaşlar elbirliğiyle Suriyelilere her konuda yardımcı oldular ve her türlü ihtiyaçlarını karşıladılar. Yedi yıl süre içerisinde ciddi manada bir olaya şahit olmadık. Gaziantep bu konuda huzurlu bir şehirdir. Herhangi bir sorun yoktur. Suriyeliler ile yerli vatandaşlar arasında bir problem yoktur. Birileri de bilinçli olarak bunu provoke etmeye çalışıyor. Bundan dolayı dikkatli olmak lazım. Yedi yıldır Suriyelilerle iç içeyiz ve kimseden bir problem görmedik. Neticede bu insanlar savaştan dolayı kendi yurtlarından göç etmek zorunda kalmışlar ve buraya sığınmışlar. Bu son zamanlarda zaten birçok Suriyeli de kendi ülkelerine dönüyorlar.”

Bakşi, “Madem ki bizler bu insanlara kucak açtık ve ensar olduk. Bu ensarlığımızı da devam ettirelim. Çünkü biz ensar olmakla bir şey kaybetmedik ve bir zarar görmedik. Ensar olmak gerçekten herkese ve her şehre nasip olmaz. Madem ki bu gazi şehre ensarlık nasip olmuşsa biz bu ensarlığmızı devam ettirmeliyiz.”diye belirtti.