Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan MuşUmut Kervanı Komisyon Üyesi Hidayet Özden, “Aylık yardım dağıtım faaliyetlerimiz kapsamında 2018 yılında çeşitli kademelerden oluşan 229 aileye 32.158,50 TL değerin de ayni ve nakdi yardımlar ulaştırdık” dedi.
“3 Aylarda daha fazla muhtaç aileye ulaşmak istiyoruz”
Yardım faaliyetlerinin 2010 yılından beri devam ettirdiklerini kaydeden Özden; “2010 yılından beri Selam-Der Yardım Komisyonu bünyesinde çalışmalarımızı yürüttük. Yaklaşık bir yıldır merkezi İstanbul’da bulunan Umut Kervanı Vakfı ile yaptığımız protokol gereği faaliyetlerimizi Muş Umut Kervanı olarak gerçekleştiriyoruz. Allah’a hamd olsun ki bugün yüzlerce aileye bir nebze de olsa maddi ve manevi katkı sunma gayretlerimiz devam etmektedir. Manevi hissiyatlarımızın yoğunlaştığı mübarek aylardayız. Bu üç aylarda istiyoruz ki Muş’ta evini ziyaret etmediğimiz tek bir muhtaç aile kalmasın. Elimizden geldiğince onlara imkânlarımız ölçüsünde yardım etme gayretindeyiz” dedi.
“3 ayda 229 aileye ayni ve nakdi yardım ulaştırdık”
Bu yılki hedeflerinin en az 1000 aileye ulaşmak olduğunu ifade eden Özden; “2018 yılı ilk üç ayında; 114 aileye 11.056 TL Gıda, 27 aileye 1.890 TL Kırmızı Et, 70 aileye 9.362,50 TL giyim, 13 aileye 3.450 TL Nakdi yardım, 5 aileye de 6.400 TL ev eşyası olmak üzere toplamda 229 aileye 32.158,50 TL tutarında ayni ve nakdi yardımlar ulaştırdık. Bu yıl hedefimiz en az bin aileye ulaşmaktır. Son dönemler de oldukça fazla sayıda başvuru müracaatları alıyoruz. Hepsine yetişmek istiyoruz, ancak bizimde kısıtlı imkânlarımız var. Önceliğimiz gelir seviyesinin en düşük olduğu ailelere her ay düzenli yardım ulaştırmaktır, bu kapsamda aylık ortalama 75 aileye ayni ve nakdi yardım ulaştırıyoruz” dedi.
“Hayırsever kardeşlerimiz bu ailelere duyarsız kalmamalı”
Son olarak duyarlı hayırseverlere seslenen Özden; “İlimiz de zengin ve duyarlı hayırsever çoktur. Bugüne kadar ellerinden gelen katkıları sundular. Allah hayırlarını kabul etsin. Yardım yapmak isteyip de durumları elverişli olmayan kardeşlerimizde çoktur. Onların duası bize ziyadesiyle yetiyor. Kısa bir menkıbe ile sözlerimi bağlamak istiyorum. Bir gün Hz. Ali efendimiz eve aç olarak geliyor. Evde yiyecek hiçbir şey yok. Evde bulunan 6 akçeyi Hz Fatima kendisine verir alışveriş yapta yemek pişirelim der. Pazara giderken 2 kişinin tartıştığına şahit olur. Alacaklı olan kişi borçlunun yakasına yapışmış 6 akçe parasını ister. Borçlu mahcuptur elinde bir şey yok, süre ister ancak alacaklı hemen alacağını ister. Hz. Ali buna razı olmaz ve elindeki 6 akçeyi alacaklıya verir. Yiyecek almadan pazardan eve döner. Hz. Fatima annemiz durumu anlayışla karşılar ve bir Müslümanın sıkıntısını giderdiği için mutlu olur. Ancak Hz. Hasan ve Hüseyin karınları aç yemek bekliyor. Hz. Ali Resulullah’ın sav. yanına gitmeye karar verir. Yolda yabancı bir adam devesiyle gelir, -Ey Ali sana bu deveyi 100 akçeye satmak istiyorum alır mısın? Hz. Ali parasının olmadığını söyler kabul etmez, ancak yabancı adam ısrarcıdır ve borca zorla devesini Hz. Aliye satar. Hz. Ali deveyi alır yolda giderken başka bir yabancı gelir. Ey Ali bu deveyi bana 300 akçeye satar mısın? der. Hz.Ali kabul eder ve deveyi teslim eder. Resulullah (sav)’in yanına gelen Hz. Ali; Ya Ali! Deveyi kimden aldın kime sattın diye sorar. Allah ve Resulü daha iyi bilir deyince; Sana deveyi satan Cebrail as; satın alan israfil as idi. Devede cennet develerinden idi. O Müslümanı sıkıntıdan kurtardığın için Allah sana bu dünyada bire elli verdi. Ahirette ise hesabını sadece Allah’ın bildiği hayırlar verecektir buyurdu. Hayırsever kardeşlerimize inanıyoruz ki Rabbimiz mallarına sınırsız bereket verecektir. Bu vesileyle yardım faaliyetlerinde emeği geçen tüm kardeşlerimize de teşekkür ediyor. Allah kendilerinden razı olsun.”